Almanya’da millî marş ve bayrak tartışması

Almanya’nın gündeminde millî marşın ve ulusal bayrağın değiştirilmesine ilişkin tartışmalar var.

Tartışmaları başlatan isim Federal Meclis Başkan Yardımcısı Bodo Ramelow oldu. Almanya’nın yeni bir millî marşa ihtiyacı olduğunu savunan Ramelow, Alman bayrağının renklerinin de halkoylamasına sunulmasını önerdi.

Sol Partili siyasetçi, tartışmalara yol açan görüşlerini Almanya’da birçok insanın bu ulusal sembollerden rahatsız olduğu iddiasına dayandırdı. Almanya’nın doğusunda “çeşitli nedenlerle” millî marşı söylemeyen birçok kişi tanıdığını dile getiren Ramelow siyah, kırmızı ve altın sarısı renklerden oluşan Alman bayrağına karşı da bir çeşit “yabancılaşma” olduğunu öne sürdü.

Rheinische Post gazetesine demeç veren Ramelow, şu anki “Birlik, Adalet ve Özgürlük” marşının yerine Bertolt Brecht’in “Çocuk Marşı” şiirinin kabul edilmesini teklif etti. “Çocuk Marşı’nın harika sözleri var” diyen Federal Meclis Başkan Yardımcısı, daha iyi bir Almanya’nın “yeşereceği” ifade edilen pasaj üzerinden, Almanya’da yaşayan herkese hitap eden ve hep birlikte “sevinçle söylenebilecek” yeni bir marş yaratılabileceğini ifade etti.

Thüringen eyaletinin eski Başbakanı Ramelow, Alman bayrağıyla ilgili düşüncelerini ise şöyle dile getirdi:

“Siyah, kırmızı ve altın sarısının totaliter yapıların reddini temsil ettiğini biliyorum. Ama birçok insan ulusal bayrağa karşı da yabancılık hissediyor.”

Ramelow, 2019 yılında Thüringen Başbakanı’yken aynı gazeteye verdiği röportajda da benzer argümanlarla yeni bir millî marş çağrısında bulunmuştu.

Millî marş ve bayrağın tarihçesi

Bestesi Joseph Haydn‘e ait olan “Birlik, Adalet ve Özgürlük” marşının sözleri 1841 yılında August Heinrich Hoffmann von Fallersleben tarafından yazıldı. İlk olarak Weimar Cumhuriyeti döneminde millî marş kabul edildi. Bazı bölümleri Nazi dönemini hatırlattığı için çıkarılan marşın 1952’den beri sadece üçüncü kıtası Federal Almanya Cumhuriyeti’nin Alman millî marşı olarak kullanılıyor.

Alman bayrağındaki siyah, kırmızı ve altın sarısı renkler ise 19’uncu yüzyıldan beri özgürlükçü bir Almanya’yı simgeliyor. 1848’teki devrim yılında Frankfurt Ulusal Meclisi, bu renkleri o dönemki Alman Konfederasyonu’nun bayrağı olarak belirledi. Bu renkler imparatorluk ve Nazi Almanyası tarafından kullanılan siyah, beyaz ve kırmızı renklere de siyasi açıdan karşıtlık ifade ediyor.

Diğer partiler tepki gösterdi

Ramelow’un millî marş ve Alman bayrağıyla ilgili önerilerine diğer partilerden tepki geldi.

Başbakan Friedrich Merz‘in partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) Genel Sekreteri Carsten Linnemann, “Bayrağımız ve marşımız demokrasimizi, temel haklarımızı ve anayasal devletimizi temsil ediyor. Bunlara yabancılaşan birinin ülkemizin özgür ve demokratik temel düzeniyle bir sorunu vardır” dedi. Rheinische Post’a konuşan Linnemann Sol Partili siyasetçi Ramelow’u bir “kültür savaşı” başlatmakla suçladı.

CDU mensubu olan ve Tagesspiegel gazetesine açıklamalarda bulunan Federal Meclis Başkanı Julia Klöckner‘ın sözcüsü ile Saksonya Başbakanı Michael Kretschmer de Ramelow’un görüşlerine katılmadıklarını bildirdi. Kretschmer “Millî marşımız ve bayrağımız özgürlüğü, demokrasiyi ve Almanya’nın birliğini temsil ediyor. Bunlar bizi Doğu’da ve Batı’da birbirimize bağlayan değerler” dedi. Özellikle Doğu Almanya’dakiler için bunların 1990 yılındaki barışçıl devrimi simgelediğini ifade eden Kretschmer, “Bu yüzden sorgulanmaları için hiçbir neden yok” diye ekledi.

Klöckner’in sözcüsü de “Federal Meclis Başkanı millî marş ya da federal bayrağın değiştirilmesi için hiçbir neden görmüyor” ifadesini kullandı.

Federal Meclis’in Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili başkan yardımcısı Andrea Lindholz ise Ramelow’un açıklamalarıyla “tarafsızlık” yükümlülüğünü ihlal ettiğini savundu. Tagesspiegel gazetesine konuşan Lindholz, Doğu ve Batı Almanya arasındaki eşitsizliklerin böyle bir öneriyle ortadan kaldırılamayacağını belirtti.

“Daha büyük sorunlar var”

Aynı gazeteye açıklama yapan, federal hükümetin Doğu Almanya’dan sorumlu üyesi, Sosyal Demokrat Partili (SPD) milletvekili Elisabeth Kaiser de “Elbette millî marş ve bayrak gibi ulusal semboller her zaman tartışmaya açılabilir ancak şu an ülkemizin çözmesi gereken daha büyük siyasi sorunlar var” ifadelerini kullandı.

Yeşiller partili milletvekili Katrin Göring-Eckardt da gerçek sorunlara odaklanılması gerektiğini ifade etti. “Bence Doğu ve Batı’daki yaşam yapısal olarak çok farklı ve bunu değiştirmek için iyi nedenler var” diyen Göring-Eckardt, özellikle de servet ve miras konusundaki farklılıklara dikkat çekti.

Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi de Ramelow’un önerilerini “gerçeklikten kopuk ve tuhaf” olarak değerlendirdi.

AfD Genel Başkan Yardımcısı Stephan Brandner, Ramelow’un görüşlerini gündem boşluğunda ortaya konmuş “gereksiz” bir “yaz gevezeliği” olarak nitelendirdi. AfD’li politikacı Götz Frömming ise Ramelow’un önerisi hakkında, “ulusal kimliğimizin kalbine doğrudan bir saldırı” tanımlamasında bulundu.